Açılış Sayfam Yap   Sık Kullanılanlara Ekle   

   Anasayfa          Künye          Yazar Girişi         Sitene Ekle         Arşiv
 
TORLAKONDAN - KURULTAY (Hun ve Türk kökenli milletlerin soylar toplantısı) - TÜRK FİLOZOF TORLAKON
   
 KURULTAY (Hun ve Türk kökenli milletlerin soylar toplantısı)

KURULTAY (Hun ve Türk kökenli milletlerin soylar toplantısı)
 Yazı Boyutu

 Tarih : 04.09.2014 - 19:26:56


Bu büyük kutlamaya hem genetik hem de kültürel anlamda akraba olan Hun-Türk bilincine sahip milletler davet edildi ve bu milletleri temsilen Macaristana, Bugacdaki Büyük Kurultaya heyetler gönderildi. Gelen heyetlerde diplomatlar ve bilim alanında

 

KURULTAY - Hun ve Türk kökenli milletlerin soylar toplantısı

(Gelenek yaşatıcı kutlama)

Tarihi bakış 

Macarlarda doğu (Asya) kökenli bir gelenek bugün hala yaşamaktadır.

XIX. Yüzyıl ortalarından beri- farklı bilimsel bakış açıları arasında Macarların kökeniyle ilgili bir tartışma şiddetli bir şekilde devam etmektedir. Son yarım yüzyılda (özellikle rejim değişikliğine kadar),  çoğu zaman varolan deliller dikkatlerin dışında bırakılıp Macarların ’ Fin-Ugor ’ kökenli olduğu düşüncesi kuşku duyulmadan inanmaya mecbur bırakılmıştır.

Macarların kökenine ilişkin arkeolojik, dilbilimsel çalışmalar yanında etnografya ve antropoloji araştırmaları da bu konuda daha ayrıntılı ve daha karmaşık bir manzara ortaya çıkarmaktadır.

Artık birçok araştırmacı (özellikle arkeologlar ve antropologlar), Macarların antropolojik niteliklerinin ayrıca kültürlerinin de daha çok İran ve İskit geleneklerini yaşatan Orta Asyalı ’Türk’ nüfuslarıyla  benzerlik gösterdiğini kabul etmektedir.

Macar tarihinin en önemli evrelerinden biri de „Honfoglalás” yani  „Yurt Tutma” anlamına gelen 10. Yüzyılda Macarların Karpat Havzası’na göç etmesidir. Atlı göçebe kültürleri içinde Macarlarınki en batıda Avrupa’nın kalbinde kurulmuş bin yıldır ayakta duran bir devlettir. Kabilelerin birleştirilmesi ve kankardeşliği Macar millet geleneğinin temel taşlarından biridir.

Hükümdar Arpad, Karpat Havzası’na göçü sağlayan daha sonraki yüzyıllarda da hükmedecek olan Macar krallık hanedanının kurucu atasıdır. Macar tarihinin en önemli kahramanlarından biri, ulusun varlığının ve birliğinin sembolüdür. Arpad’ın babası Almoş bir hükümdardı (Almoş Macar dilinde bir rüyayla ana rahmine düşen anlamını taşır ve bunu sembolize eder). Emese’nin rüyası efsanesinde, soylu bir vezirin kızı olan Emese bir çadırda (yurtta) uyurken Macarların simgesi ve totemi sembolik şahin kuşu olan Turul’un, çadırın tepesindeki havalandırma boşluğundan içeri girip Emese’yi  hamile bıraktığından bahsedilir. Durum böyle olunca efsanelerde vezir hanedanlığının kendiliğinden Turul soyundan geldiği düşüncesine yer verilir. Macar tarihinin en şanlı bölümleri Arpad hükümdarlığı ve onun soyundan gelenler zamanında yazılmıştır. Arpad hanedanlığı yani Turul nesli Macaristan’da 400 yıldan fazla hüküm sürmüşlerdir.

Lord Árpád

Lord Árpád

Macar kavimler tarihi “yurt tutma” (honfoglalas) ile değil (bu sadece Macarların Avrupa tarihidir), çok daha eskilere, uzak Doğu’ya dayanır.

Macar kavim birliğinin başlangıcının Orta Asya’ya kadar götürülebiliceği düşünülmektedir. Macarların ilk etnogenetik hareketleri  kısmen Altaylarda ve bugünkü Kazakistan ve Özbekistan’ın belli bölümlerinde geçmiştir. Bu sürece Tarım Havzası  (bugünkü Sincan Uygur Bölgesi) ve Pamir Bölgesi’ndeki eski halklar da etki de bulunmuştur. Macar kavimleri Orta Asya’dan Batı’ya göç ettikleri ve Aral-Hazar bölgesinde uzun zaman geçirdikleri tahmin edilmektedir. Ardından Güney Ural bölgesinden Hazar ve Ural Dağları arasındaki geçitten Kafkasların kuzeyindeki bozkırlara göç etmişlerdir. Macar kavimleri Hazar Kağanlığı tarihinde büyük rol oynadılar, özellikle de bu kağanlığın ordularında büyük askeri güçleriyle yer aldılar. Bu nedenle Macarların etnogenetik hareketlerinin önemli bir bölümü  Kuzey Kafkasya’da  ( bugünkü Dağıstan, Çeçenistan, Kabardino-Balkarya ve Karaçay) geçmiştir. Macar kavimlerinin bir kısmı Kafkasya’nın güneyine gitmişler (bazı kaynaklarda  Savard Macarları olarak anılırlar) ve bugünkü güney Azerbaycan’a (Kuzey İran bölgesi) yerleşmişlerdir. Bu nedenle Savard Macarlarının Azerbaycan halkının etnogenetiğinde yer almışlardır.

Orta çağ Macar tarih yazarları Arpad hanedanlığının yani Turul hanedanlığının Atilla’dan, Hun İmparatorluğundan geldiğini yazmışlardır. Macar geleneklerinde de Macar efsanelerinde de tarihe hep böyle not tutulmuştur.

Bilimsel araştırmalar temel alınarak da söylenebilir ki Macarların Yurt Tutma öncesinde de doğulu göçebe halklar olarak,  Alpin Kuşağı bozkırlarının en batıdaki uzantısı olan Karpat Havza’sına  doğudan dalgalar halinde gelmişlerdir. Bunlar başlangıçta  “Kurgan kültürlü halklar”, daha sonra İskit-Sarmat halkları (M.Ö 1000 yıllarında ) buraya yerleşen göçebe halklardandır. Bunun ardından V. yüzyılın başından itibaren Karpat Havzası’na Hunlar gelmişler ve burayı Avrupa imparatorluklarının merkezi haline getirmişlerdir. Hun İmparatoru Atilla burada yaşamış, imparatorluğunu buradan yönetmiş ve ölünce de Macaristan topraklarına gömülmüştür. Efsaneye göre Hunların büyük hükümdarı Atilla rahatsız edilmeden nur içinde yatsın diye Tisa Nehri’nin altına gömülmüştür ( bir adadan nehrin bir kolunu kapatıp nehir yatağına gömülmüş, ardından nehir kolunu açarak sular altında kalmasını sağlamışlar).

(Atilla kapısı-Bugac)

Atilla’nın ölümünden sonra Karpat Havzası’nın çeşitli bölgelerini, daha önce Hunlara hizmet eden Germen halkları yönetimleri altına aldılar. Bu halkları Bayan Kağan önderliğinde güçlü bir orduya sahip olan İç Asya kökenli ve atlı göçebe bir millet olan Avarlar 568 yılında yenilgiye uğratmışlar, o zaman Doğu Avrupa’daki en güçlü devlet olan Avar Kağanlığını kurmuşlardır ve sonlara doğru zayıflasalar da Macarların “yurt tutma” zamanına kadar ayakta kalmışlardır.

 lovasok1

Atilla’nın ölümüyle Hun kavimlerinin büyük bir kısmı Doğu’ya yöneldi, Karadeniz’in kuzey kıyılarındaki steplere ve Kafkasya’nın kuzey kısmına. Daha sonra Macarlar buradan Macar  kavimler birliği adıyla Batı’ya giderler ve Karpat Havza’sına kalıcı olarak yerleşirler. Burada Avrupa Macar Prensliği’ni oluştururlar. Bu devlet iyi düzenlenmiş ve olağanüstü güçlü bir orduya sahiptir. Zamanının Orta ve Doğu Avrupa’daki en güçlü devleti haline gelirler. Macarlar Avrupa’da devasa bölgelerden vergi alır, orduları ise bugünkü İspanya sınırına kadar ulaşır.

Kurultay-Soylar Toplantısı

Kurultay sözcüğü Altay dillerinde (özellikle de Türk dillerinin büyük kısmında) soy ya da kavim toplantısı anlamına gelir. Bu sözcük kavim sisteminde ve bu sisteme dayalı birliklerde yaşayan bozkır atlı göçebe kültürlerinin hemen hepsinde mevcuttu. Atlı göçebe olan Macar kavimleri de  böyle toplantılar yaptılar (bundan Bizans ve Arap kaynakları da bahseder). Bu tarz kavim toplantılarında önemli kararların alınması, farklı kavimlerin önderlerinin bir araya gelmesi ve birçok kavmi ilgilendiren askeri konuların tartışılması gibi eylemler gerçekleştirilirdi.

Bu nedenle kavim toplantısı eski Macar kültürünün bir parçasıdır. Macar edebiyatında da yer alır. Örneğin Mór Jokai’nin “Mabut Kalesi” (Bálványosvár) adlı eserinde “a Székelyek körültajt ültek” (Sekeller körültaya oturdular) rastlanmaktadır.

aşiret toplantısı

Kurultay gelenek yaşatıcı bir kutlamadır. Gelenek yaşatıcılar eski Macar ve  bozkır atlı göçebe kültürünü canlandırarak atalarının hatıraları önünde saygı duymaktadırlar. Yurt denilen göçebe çadırları kurulmakta ve insanlar isterlerse kendi atlarını da getirebilmektedir. Artık Macarların kültürel ve tarihi bağlarının olduğu Doğu’daki akrabalarıyla bir araya geldiği en büyük gelenek yaşatıcı kutlaması bu olmuştur.

Bu şölene Macar gelenek yaşatıcılar ve buna saygı duyanlar sadece Macaristan’dan değil, çevre ülkelerden Macarların yaşadığı bölgelerden de katılmaktadırlar.

Yer: Bugac kenti sınırında, Budapeşte’den 160 km. Güneyde, Macar bozkırlarının en güzel bölgelerinden birinde, Kiskunsag Milli Parkı sınırında (Avrupa’nın en büyük kumuşlar alanı). Ayrıca bu bölge geleneksel Macar çoban kültürünün ve atlı sporlarının da merkezlerinden biridir.

KURULTAY TARİHİ

Macarlar tarihleri boyunca yaşadıkları göç sırasında birçok milletle ve kavimle ilişki içinde olmuştur. Bunun dışında birçok bölgede bazı Macarlar da kalmışlardır.  Farsça ve Arapça kaynaklarda  bundan bahsedilmiştir.

Doğu’da kalan Macarlarla iletişim yollarının aranması ve kurulması Arpad Hanedanlığı zamanında başlamıştır ve iki tarafın da uzun süre birbiriyle iletişim halinde olduğu düşünülmektedir. Bilim adamlarından halktan insanlara kadar birçok Macar yüzyıllarca Doğu’da kalan kardeşlerinin araştırılmasını kendine amaç edinmiştir.

Bu programın temellerini András Zsolt Bíró adlı Macar antropolog ve beşeri biyolog ( aynı zamanda Doğa Bilimleri Müzesi araştırmacısı ) bir Kazakistan seyahati sırasında atmıştır. 2006 yılında Kazakistan’dayken veriler ve genetik (DNS) örnekler toplayarak analiz etmiş (Y kromozomu analizi), daha sonra şu anda Kazakistan sınırları içinde varlığını devam ettiren Madyar kavmi ve Karpat Havzası Macarları arasında sadece isim benzerliği olmadığını aynı zamanda genetik bağlarının da olduğunu kanıtlamıştır. Araştırma sonuçları dünyanın en önemli bilimsel dergilerinden birisi olan  “American Journal of Pysical Anthropology” de yayımlandı. Bu araştırma diğer ulusların da dikkatini çekti ve araştırma grubuna da büyük bir ün kazandırdı. 2008 yılında András Zsolt Bíró Kazakistan Kültür Bakanı Yermukhamet Yertisbayev’den bir nişan alarak ödüllendirildi.

Kazakistan’daki Madyarların en büyük grubu Torgay topraklarında Kazak Argün kavmiyle kavim birliği sisteminde yaşamaktadır. Bu bölgeye güney ve güney doğudan yaklaşık 320-350 yıl sonra Karçıg Batır önderliğinde gelmişlerdir. Kazakistan’daki Madyar kavminin kuzey gruplarından birisi Kökşetau’da ve Rusya’ya bağlı Omsk topraklarında Kazakların Kıpçak kavmiyle aynı birlik içinde yaşamaktadır.

Macar kavim birliklerinin en önemli kalıntılarından birisi de Özbekistan’daki Kaşka-Darya bölgesinde (Karşı ve Şehribaz şehirleri arasında) yaşayan Macar adlı kavimdir. 2012 ve 2013′de  András Zsolt  Bíró önderliğinde bir araştırma grubu Özbekistan’daki bu Macar adlı kavmini bulunduğu yerlerde DNS örnekleri toplamışlardır. Bu araştırma grubunda  Macar Tabii Bilimler Müzesi antropologları Sándor  Évinger ve Zsolt Bernert de yer almışlardır. Genetik örneklerin bilimsel analizi halen devam etmektedir.

 

madjar

Yapılan araştırmaların sonucu Kazakistan’da ve diğer Orta Asya ülkelerinde de akrabalık ilişkilerinin önemine dikkat çekti. Kazakistan’daki Madyar kavmi bu duruma çok sevindi ve András Zsolt Bíró’ya kavim kurulu Fahri üyeliği verdiler. Bu kavim 2007′de kavim toplantısı yani Kurultay düzenledi ve buna András Zsolt Bíró önderliğinde bir Macar heyeti de katıldı. Bu ilk Macar-Madyar Kurultayı idi ve Torgay bölgesinde, şehirlerden uzak Sarikop Gölü bozkırlarında Saga şehri sınırında gerçekleşti. Bu toplantıda at yarışları, güreş, konserler yer aldı. Ayrıca Macar gelenek yaşatıcıların gösterileri de büyük ilgi topladı. Binlerce izleyici katıldı, neredeyse bütün Madyarlar oradaydı. Kutlamalar vesilesiyle halkın bağışlarıyla inşa edilmiş Madyarların atası sayılan Madyar Baba adı verilen bir caminin açılışı da yapıldı.

023

2008

Macar gelenek yaşatıcılar Kazakistan’dan dönünce, bu kavim toplantısını yani Kurultay’ı Macaristan’da da düzenlemeyi kararlaştırmışlardır. 2008’in Ağustos ayında gerçekleşen programa Kazakistan’daki Madjar kabilesi özel konuk olarak davet edilmiştir.  O zamana kadar görülmemiş bir işbirliğine tanık olunmuştur. Bu kutlamaya 6 metre uzunluğunda, Macar ve bozkır motif dünyasıyla zenginleştirilerek Sándor Nemes adlı ahşap yontma ustası tarafından yontulmuş bir hayat ağacı hazırlanıp armağan edilmiştir.

Kurultay danışmanlığında,  heyetler iki yıl sonra -2010 yılında- bütün Hun-Türk bilinçli halkların buluşmasını düzenlemeye karar verdiler.

lovasok2_6

2010

Büyük Kurultay 2007’deki ilk  ve 2008’deki ikinci kurultayın özüne ve formuna uygun olarak 2010’da yine gerçekleşti. Orta ve iç Asya, Anadolu  ve Kafkas’lardaki akraba ilişkilerini güçlendirdi. Katılımcılar Macar geleneğinde  olduğu gibi  akraba milletlerin belleğinde de yer etmiş olan büyük kahramanlarımız Attila, Bayan Kağan, Madyar  Baba, Karçıg Batır ve Arpad’ı birlikte saygıyla andılar.

Birçok Macar gelenek yaşatıcı Kurultay’a katıldı ve izleyicilerin sayısı 2008′e göre iki katına yükseldi. 2010 yılından itibaren Macar Parlamentosu Başkan Yardımcısı Sándor Lezsák Kurultay’ın başkoruyucusu olmuştur.

Bu büyük kutlamaya hem genetik hem de kültürel anlamda akraba olan Hun-Türk bilincine sahip milletler davet edildi ve bu milletleri temsilen Macaristan’a, Bugac’daki Büyük Kurultay’a heyetler gönderildi. Gelen heyetlerde diplomatlar ve bilim alanındaki uzmanların yanısıra  geleneksel askeri müzik ve halk dansları toplulukları vardı.

 549668_255583237902125_769540098_n1

Kurultay vesilesiyle heyetler birbirlerini kardeş olarak gördüklerini gösteren ve tarihi bir anlam içeren bir bildiriye imza attılar. Bu adım sadece bir başlangıçtı. Bundan sonrası bizlere bağlıdır.  Uzatılan eller birbirine ne derece tutunuyor ve biz -yani bu yüz milyondan fazla insan-  kardeşlik sözcüğüne  nasıl bir anlam kazandıracağız, bunu zaman gösterecek.

Bildirinin esas metni şöyledir:

Tanrı’nın isteğiyle Macar, Madyar, Kazak, Özbek, Türk, Azeri, Uygur (Doğu Türkistanlı), Kırgız, Başkır, Çuvaş, Bulgar, Tatar, Türkmen, Moğol, Buryat, Nogay, Gagavuz, Karaçay, Yakut ve Japonlar Hun kardeşlerdir. Ortak Ataların hatırası önünde hep dayanışma içinde olacak ve birbirinin akıbetine sorumlulukla yaklaşacaklardır!”

Yüz milyondan fazla ruha sahip Turan milletleri yeniden birbirini buldu. daha özgür, akrabalığa ve geleneklere saygı duyan, doğa kanunlarıyla uyum içinde yaşayan bir toplumun oluşturulmasında ve Hun ve Türk kökenli akraba milletleri bir araya getiren kültürel-ekonomik bir birliğin meydana getirilmesinde işbirliği yapmaktadırlar.

Kurultaj-nagyszinpad2_8

2012

Önceki yıllarda alınan karar ışığında Kurultay-Macar Kavim Toplantısı, diğer Turan milletlerinin temsilcileri de davet edilerek her iki yılda bir düzenlenmektedir. Kurultay 2012 yılında da gerçekleşti ve temsilciler arttı. Özbekistan’ın Karakalpak Özerk topluluğu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Dağıstanlı Avarlar ve Tuva temsilcileri de yer aldı. 2012 yılında Avrupa’nın en büyük gelenek yaşatıcı kutlaması gerçekleşti. Asıl gün olan ikinci günde yaklaşık 160 bin kişi ziyaret etti.

Yıllar geçtikçe Kurultay’ın programı daha da genişlemekte.

Atalar Çadırında birçok müze ve bilimsel enstitü arkeolojik ve antropolojik sergi kurdu. Sergide Karpat Havzası Hun-Avar-Macar arkeolojik ve antropolojik kalıntılarını görmek mümkündü. Asıl Hun, Avar, eski Macar kafatasları ve kafatasları temel alınarak hazırlanmış antropolojik yüz rekonstrüksiyonları bulunuyordu.

9

Rekonstrüke edilmiş silahlar ve kullanım amaçlı araç gereçler.

Dünyanın en büyük açık hava ve göçebe medeniyetleri tanıtıcı sergisi 2012 yılında burada gerçekleşti.

Sahnelerde  katılımcı ülkelerin müzik ve halk oyunları gösterileri izlenmektedir.

Savaşçı gelenek yaşatıcılar gösteri ve yarışmalar yapmaktadırlar. Okçuluk, atlı güreşçilik, köböre, atlı yarışmalar.

Milletlerimizin Müslümanlık ve Hristiyanlığı kabul etmelerinden önce, bozkır atlı göçebe milletler olarak kendi inanç sistemleri vardı.

Bu nedenle Kurultay’da Macarların ve atlı göçebe milletlerin inanç dünyaları da tanıtılmaktadır. Şamanizmin geliştirilmiş ve toplum düzenleme modellerini de içinde barındıran hali Tengriciliktir. Doğa dini ve bilgi sistemleri atalarımız için önemli rol oynamaktaydı. Bunda inanç dünyasının aracıları olan ve çoğu zaman şifacı olarak da bilinen Táltos (Taltoş) lar da yer almaktaydı, bu nedenle Macarca da bunu Táltos dini olarak da adlandırmaktadırlar.

Táltos inancının temelleri olan Hayat Ağacı’ndan Mucize Geyik’e kadar, davuldan aşağı-orta-yukarı dünyaya kadar, ateşe duyulan saygıdan trans durumuna kadar bir çok öğe Hun-İskit bozkır kültüründe bulunmaktadır, bazı farklılıklara rağmen tüm bunlar ortak bir köke götürelebilmektedir. Kurultay’da bir araya gelen akraba milletler geleneksel ateşlerini yakarak büyük atalarını anmaktadırlar.

Kurultay vesilesiyle gelenek yaşatıcılar Avrupa’nın en büyük yurt (göçebe çadırı) köyünü de yüzden fazla yurt ve askeri çadırlarla kurmuşlardır.

Karpat Havzası’nın Macar elsanatları ve geleneksel zanaatkârları da Kurultay’da hünerlerini gösterdikleri bir pazar alanında yer almaktadırlar. Burada demircilikten sepet örmeciliğe kadar çeşitli meslek kolları ürünlerini görmek mümkündür. Eski Macarlar tepeden tırnağa atlı bir milletti. Atlar sadece savaşlarda değil günlük hayatta da önemli bir yer tutmaktaydı. At sütünü hem içmişler hem de bu sütten sayısız besin ürünü yapmışlardır.

Savaşçıları ya kendi atlarıyla  birlikte gömmüşler (atlı mezarlar) ya da en azından atla ilgili araç gereçlerle (sembolik atlı mezarlar). Bugünkü Macar atları dünyaca bilinmektedir, ancak uzmanlar eski Macarların nasıl atlara sahip olduklarını  zamandır tartışmaktadırlar. Bu konuda genetik bilimi sorulara yanıt bulmuştur. Yurt tutma zamanına (IX. yy.) ait at kemiklerinden alınan DNS örneklerinin incelenmesi sonucu bugünkü at türleri içinde eski Macar atları ile benzerlik gösteren tür ise Ahal-Teke Atı olmuştur.

 OSOK_napja-20130810-160258-IMG_8126

Kurultay aynı zamanda olağanüstü bir atlı kutlama ve atlı spor şölenidir. Her Kurultay’da atlı gösterilerin yanında at yarışları (hız ve yetenek) da yer almaktadır. Avrupa’da atlı stratejik grup oyunu olan Köböre’yi (Kazakça: kökpar, Özbekçe: kökpari, Kırgızca: ulak) bir tek Macarlar korumuştur. Her Kurultay’da Köböre ve atlı güreşler de düzenlenmektedir.

BÜYÜK KURULTAY BAŞARILARI

2012 yılında dünyanın en büyük atlı göçebe askeri geçidi Kurultay’da gerçekleşmiştir: 230 atlı savaşçı Hun, Avar, eski Macar veya Türk zırhları içinde, savaş kıyafetleri ve silahlarıyla geçit töreni yapmışlardır, arkalarından ise  680 yaya savaşçı onları takip etmiştir.

Yıllar içinde Kurultay’da birçok başarı elde edilmiştir.

2010 yılında kutlama için hazırlanan, tek bir deriden oluşturulmuş olan Taltoş davulu geleneksel ateşin yanında çalınmıştır. Çapı 188 cm.

Ortak ok atma: 2010′daki Kurultay’da 1120 okçu aynı anda atış yapmıştır.

Mesafe atışı: Okçuluk alanında mesafe atışı rekoru 1226’da Esunkhei adında bir okçu tarafından kırılmıştı ve okunu  (335 aldnyi)  502,5 metre uzaklığa fırlatmıştı.

József  Mónus geleneksel bir yay ile Kurultay onuruna  rekoru aşmış  ve okunu 603 metre uzaklığa atmıştır. 2012’de ise mesafe atışında 400 m. uzaklığındaki insan formundaki korkuluğa okunu isabet ettirmiştir.

mónus-józsef-6

Zırh ve silah rekonstrüksiyonları

2010 yılında Karpat Havzası’nda yaşamış Avarlar (Beyaz Hunlar)’ın kullandığı gibi lamel yapılı zırhlar içinde 10 kişilik bir atlı grup savaş gösterisi yapmışlardır. 2012′de ise Yurt Tutma zamanındaki göçebe Macarları canlandıran ve deri zırh giyen atlı bir grup gösteri yapmıştır. Silah yapımını ve

eski zamanların çelik yapımını, demirin eritilmesinden işlenmesine kadar birçok aşamasını arkeolog uzmanlar alanda göstermişlerdir. Bu gösterileri onbirlerce izleyici seyretmiştir.

Taltoş davullarının çalınması: 300′den fazla Taltoş davulcusu 2012 yılındaki geleneksel ateş öncesinde aynı anda davul, tef gibi vurmalıları çaldılar.

 015

2014 Büyük Kurultay tarihi: 8-9-10 Ağustos

Yer: Bugac (kent sınırında), Bács- Kiskun Bölgesi/Macaristan

ULUSLARARASI İLİŞKİLER

Kurultay’ı Macar-Turan Vakfı ve bu vakıf tarafından kurulmuş Turan Birliği düzenlemektedir. Turan Birliği Karpat Havzası’ndaki Macar gelenek yaşatıcıları birleştirmekte ve diğer Tiran milletleri ile yakın ilişkiler kurmaktadır. Partnerlerimiz:

Ulu Dala Vakfı- Kazakistan

Velikaya Stepa Vakfı- Kazakistan

Ostrov Krim- Rekonstrüksiyon atölyesi- Kazakistan

UKİD- Türkiye

Türk Geleneksel Okçuluk Birliği- Türkiye

Akal Teke Yetiştiriciler Birliği- Türkmenistan

Uygur Dünya Kongresi

Turan Birliği- Özbekistan

Belbogli Kurash Birliği- Özbekistan

Turan Gençler Birliği- Azerbaycan

Kırgız Geleneksel Okçular Birliği- Kırgızistan

Manas Ata Vakfı- Kırgızistan

Moğol Atlı Sporları Birliği- Moğolistan

Bagatur- Hun/Bulgar Gelenek Yaşatıcı Birliği – Bulgaristan

Kök Böre- Başkurt Gelenek yaşatıcı Birliği- Başkurtistan/ Rusya Federasyonu

Birliğimiz Turan bölgesindeki her ülkede ilişkilerini günden güne artırmakta ve geliştirmektedir.

Kurultay iki yılda bir düzenlenmektedir. Akraba milletlerin heyetlerine partnerlerimizle birlikte karar vermekteyiz. Bütün Turancı kardeşlerimizi bu ortak kutlamamıza bekliyoruz!

Tanrı (Tengri) sonsuz lütfunu milletlerimizden eksik etmesin!

Başorganizatör: Macar-Turan Vakfı/ Macaristan

Başkan: András Zsolt Bíró

Kurucu: Zoltán Varga

Başkoruyucu: Sándor Lezsák, Macar Parlamentosu Başkan Yardımcısı

Home: www.kurultaj.hu

Mail: macarkurultay.tr@gmail.com

2014 Büyük Kurultay tarihi: 8-9-10 Ağustos

Yer: Bugac (şehir sınırında), Bács-Kiskun Bölgesi/ Macaristan

 

2014 Büyük Kurultay tarihi: 8-9-10 Ağustos

Yer: Bugac (şehir sınırında), Bács-Kiskun Bölgesi/ Macaristan

2014 KURULTAY PROGRAMI

Misafirlerin tanıtımı-27 milletin temsilcileri

Katılımcı milletler ve kabileler listesi: Azeri, Avar, Başkurt, Bulgar, Balkar, Buryat, Çuvaş, Gagavuz, Kabardino, Karaçay, Karakalpak, Kazak, Kazakistanlı Madyar, Kırgız, Kımık, Moğol, Nogay, Özbek, Özbekistanlı Madcar, Tatar, Türk, Tuva, Türkmen, Uygur, Yakut, Macar.

Atalar Çadırı arkeolojik sergi

Kurultay’ın en başarılı alanlarından birisi de Atalar Çadırı adlı antropolojik ve arkeolojik sergidir ve birkaç müzenin işbirliğiyle iki dev çadırda düzenlenmektedir. Bu yıl çadırların birinde Macar ve Avar sergisi, diğerinde ise İskit (Sarmat) dünyası tanıtılmaktadır. 2014 Macar Kabileler Toplantısının bir sürprizi de iki sergi çadırı arasına büyük boyutta bir Hun göçebe çadırının (yurdunun) kurulacak olması. 20 metre çaplı bu yurtta Hun dönemi tanıtılacaktır. Atilla Çadırının arkeolojik sergisinde Macar Milli Müzesi de yer alacaktır.

Atilla Çadırı, “Hunların Gelişi” adlı resim

Dünyanın en büyük, doğal malzemelerden yapılmış göçebe çadırında arkeolojik serginin yanında “Hunların Gelişi” adlı yarım daire biçiminde devasa bir resmi görme imkanı olacaktır. 20 metreden uzun olan bu çalışma Karpat Havzası’nda yeni bir imparatorluk kuran Atilla’ya bir saygı gösterisidir.

Avar ve Macar zırhlı atlıların geçit töreni, Hun vezirlerinin giyimi, Hun ordusu

2010 yılındaki Kurultayın en büyük sansasyonu Avarların zırhlı rekonstrüksiyonu idi. 2012′de Macarların “yurt tutma” zamanındaki zırhlı grupların yer alması da büyük ses getirdi. 2014 yılında ise orijinal Hun kalıntılarından hazırlanmış Hun zamanındaki vezirlik makamı giyim rekonstrüksiyonu göz kamaştıracak. Daha sonra mücadele alanında Hun vezirler grubunu görmek mümkün.

Deneysel arkeolojik tanıtımlar

Dönemin bronz döküm teknolojisi, arkeologlar ve bronz zanaatkârları tarafından gösterilecektir.

Göçebe Atlılar ve Okçu yarışmaları

Turan Birliği atlı hız ve atlı güreş, köböre (kökpar) yarışmaları ve okçular için engelli yarışma düzenleyecektir. Katılım ücretsiz, yarışmalar ödüllüdür.

Okçuluk mesafe atışının dünya rekorunu József Mónus Kurultay’da kırmıştı. 2014′te Macar Köböre şampiyonası uluslararası boyuta ulaşacaktır, çünkü yarışmada ilk olarak Kazak ve Özbek atlı grupları da yer alacaktır.

Yarışmalara katılım ücretsizdir. Okçuluk yarışmasına alanda başvuru yapmak mümkündür.

Yaya ve Zırhlıların düellosu

Yaya ve zırhlı savaşçıların düellosu yine büyük ilgi toplayacaktır. Yarışmacılar önemli ödüller kazanacaklar.

“En iyiler”in Atlı savaş gösterileri

Kassai Okulu’ndan Zsolt Endzsel grubu, Hırvat Kağanlığı, Váli Hunları ve daha birçok grup…

El işi gösterileri ve pazarı

El sanatları ustalarının en güzel çalışmaları ve bunlarin yapılış süreci gösterilecektir.

Halk müziği ve halk dansları, arkaik ve modern versiyonlarıyla

Macar ve henüz Avrupa’da görülmemiş yabancı sanatçılar . Macaristan’dan “Ismerős Arcok”, Kazakistan’dan “Turan”, Buryatlardan “Midigma” ve daha birçok konser… 2014 Kurultay’ına gelen akraba milletlerin halk müzikleri ve dans gösterileri yer alacaktır.

Ataları anma, Ateş töreni

Kutlamada Macar kadim dininin koruyucuları olan şaman davulcuları dünyanın en büyük şaman davulunu çalacaklardır. 2014′te Macarların ve uzaklardan gelen akraba milletlerin temsilcileri Atalarını yine birlikte anarak bir araya gelmenin sevincini yaşayacaklardır. Siz de aralarında olun! Atalarımıza olan Minnet borcumuzu, onları ve kader belirleyici eylemlerini anarak ödeyelim.

“Dünya barışı ve insanlığın huzuru TÜRK BİRLİĞİ ve GÜCÜ'ne bağlıdır. Türk'ün boyun eğdirildiği bir dünyada insanlık yerlerde sürünüyor demektir.”(Torlakon öğretisi)

2014 KURULTAYINDAN GÖRÜNTÜLER

749-00513v

749-00115

749-00416

749-00474r (1)

749-00176

749-00248

749-00357v

749-00141

749-00525

749-00173

749-00249v

749-00354v

Bozóki István fényképe


  Editör :  TORLAKON

5368 Kişi Tarafından Okundu.

Yazdır Yorum Ekle Tavsiye
 
1 2 3 4 5   Bu Habere Toplam 45 Puan Verildi
 Kaynak :  KURULTAJ.HU

 Kategori ¬ TORLAKONDAN

  Yorum ( 0 )   

Kayıtlı Yorum Bulunmuyor.

 

 Bu Kateoriye Ait Diğer Başlıklar

 
 
 

 Duyuru
  DEĞERLİ CANLAR MERHABA Torlakon ocağı, Türk Milletinin ve insanlığın bekâsı için tütmektedir. Nefesi olmak istiyorum, kâlbi vatan için atanın; sesi olmak istiyorum, toprakta kefensiz yatanın(TORLAKON)  

 
Henüz Haberlere Puan Verilmemiş..
 
Bugün için Haber Eklenmedi.
Bu Hafta içinde Haber Eklenmedi.
Bu Ay içinde Haber Eklenmedi.
 
 Takvim
 
 Ziyaretçi İstatistikleri
   
 Online : 1
 Bugün : 128
 Dün : 517
 Toplam : 1080488
 Ip No : 18.218.184.214
     
 
 Vatan Size Minnettar
 

 
 Son Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi
 
 Popüler Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi.
 
 Döviz Bilgileri

  Döviz Alış Satış
  Dolar 32.4551 32.5136
  Euro 20.9742 21.1131
 
 Hava Durumu



 
 Reklam



 

 



 
 

   © Copyright - 2008- TÜRK FİLOZOF TORLAKON - Tüm Hakları Saklıdır. 

TÜRK FİLOZOF TORLAKON

 Çilem.Net altyapısını kullanmaktadır.