Açılış Sayfam Yap   Sık Kullanılanlara Ekle   

   Anasayfa          Künye          Yazar Girişi         Sitene Ekle         Arşiv
 
TORLAKONDAN - YETİM SEVDALAR .. (Ali YAŞAR) - TÜRK FİLOZOF TORLAKON
   
 YETİM SEVDALAR .. (Ali YAŞAR)

YETİM SEVDALAR .. (Ali YAŞAR)
 Yazı Boyutu

 Tarih : 20.11.2009 - 14:29:49


Yüksek ideallerle dolu ruhun boşluğu fenadır. Hep anlık yaşıyor ve mecazîlerle uğraşıyoruz. Dün Âleme nizam verecek sevdalarımız var iken, bugün nefsin ve benliğin pençesinde kıvranıyoruz. Belki yaşımız ilerledi, belki fikrimiz geriledi, akan zamana

 

YETİM SEVDALAR!..

 

Dünya gibi kendi eksenimizde dönüyoruz. Hedefsiz bir Milletin fertlerince ancak câmid ruhumuzu kandırıyoruz. Yüksek ideallerle dolu ruhun boşluğu fenadır. Hep anlık yaşıyor ve mecazîlerle uğraşıyoruz. Dün Âleme nizam verecek sevdalarımız var iken, bugün nefsin ve benliğin pençesinde kıvranıyoruz. Belki yaşımız ilerledi, belki fikrimiz geriledi, akan zamana direnemiyoruz. Sanki yâd ellerde bir başımıza kaldık. Doğrusu ne ülke bize yakın, ne biz ülküye!.. Hoyrat ellerce örselendi duygularımız… Beklerken sökecek ala şafağı, yayan yapıldak yürürken menzile, bir avuç bedhah eşkıyaca kesildi yollarımız…

 

Ruhumuzdaki acılar minber olmuş, bağdaş kurup oturuyoruz üzerinde…

 

Aydınlık düşlerimiz nasıl dağıtacak alacakaranlığı?

 

Yolunu gözlediğimiz yıldızlar ne zaman parlayacak gökyüzünde?

 

Oysa biz güneşin çocuklarıydık. Her birimizin alnında nur topu ışıklar vardı… Dillerimizde Amentü billâh, ellerimizde zafer sancağı… Zülfikar yüreklerimiz sıradağlar kadardı… Her derdin karasevdalısıydık biz ve ruhumuzun derinliklerine yediveren gül gibi işlemişti fikrimiz… Yeri göğü sarsardı adımlarımız, heybetimizden uçan kuşlar korkardı…

 

Harami hüneriyle çaldılar umutlarımızı, alnımızdan ışığı aldılar…

 

Şimdi geride kalan yetim sevdalar… Ve hayata dair son çırpınışlar…

 

Bu gidişle dünyanın izbeliklerinden artık bize yer kalmayacak!..

 

Düzen ile birlikte ikballer de değişiyor…

 

Korkarım ki filler misali mezarlarımıza çekileceğiz…

 

Kahrolsunlar!.. Zehir zemberek başımızı döndürenler!..

 

Kahrolsunlar!.. Emanet tahtlarda keyif sürdürenler!..

 

İçimizdeki ülkü ateşini söndürenler kahrolsunlar!..

 

***

 

Elbet çorak iklimlere ektiğimiz öfkelerimiz birgün yeşerecek…

 

Elbet gözyaşlarımız ıslatacak toprağı, kızgın tohumlar gibi fitil fitil yüreğimiz ateşlenecek…

 

Her an rüzgâr siniyor nefeslerimize bilesiniz… Nefret, damarlarımıza kan gibi doluyor…

 

Çatık kaşlarımız ve sıkılı yumruklarımız bakışlarımızdaki delişmen ifade…

 

Kahrolmayanlar korksunlar ki... Hak Muhammed aşkına o gün gelecek!...

 

Konuşmak yasak, susmak farz-ı ayan olsa da, doğan her gün, bizi doğruluyor…

 

Hergün biraz daha büyüyor Başbuğun yetimleri… Biraz daha kök salıyor derinlere...

 

Hainlerin pervasızlığı ve yetkinlerin aymazlığı karşısında, yanı başında can vermiş Mehmetçiğin tabutunu sırtlayanların intikam hissinde perçinleşiyor yetimler…

 

Hangi ruhsuzluğun imbiğinden geçirilmiştir bu umarsız hal Ya Rab?

 

Bilinmez mi ki; gecenin dağdağasında uyurken memleket, onlar uyanık beklerler…

 

Bilinmez mi ki; horlanmalara aldırmadan, nefeslensin diye millet, son nefeslerini verirler…

 

Onlar ki; kendi namlarına yaşamayı ve yaşlanmayı bilmezler…

 

Gönül titreten sevda, diz çökerten çaba, dudak uçuklatan vefa bu olsa gerek…

 

Yine de duyan ve gören yok yetimleri… Diller lal olmuş, kulaklar Semûd sanki…

 

Haykırsalar da; ortam kaldıracak kudrette layık, toplum anlayacak kadar ayık değil!..

 

Geçtikçe gün, yitirildikçe umut, sayıları bir bir tükeniyor yetimlerin.. Dirençleri tükeniyor!.

 

Geriye kalacak belki son kırk kişi… Ayağa kalksalar dahi, başta Kürşad, elde bayrak yok!..

 

***

 

Işıldayan gözlerde canlanıyor yine tarihi meydanlar!..

 

Allah Allah!.. Hep bir ağızdan semaya yükseliyor nidalar!..

 

Hücuma geçiyor Akıncılar!.. Kılıçlarını çekiyor Şehinşahlar!...

 

Tuna boylarında, at sırtlarında… Kalpleri iman, ruhları aşk-ı vatan!.. 

 

Domuz sürüsü düşmana karşı bozkurtlar gibi dalıyorlar!..

 

Biliyorlar ki; sura üflendiğinde ilk kahramanlar kalkacak…

 

Uyandıklarında kan kokacak üzerleri ve elleri kılıçlarını arayacak…

 

Korkaklar ise salgıladıkları hormonların kekremsi tadını yalayacak…

 

Ne acı!..

 

***

 

 

Ruhumuz arzuluyor savaşın heybetini, sevda uğruna ölümün lezzetini…

 

Bundan böyle çaresizliğe yakılan ağıtlar, kuru bir figan olarak kalacaktır…

 

Yetimlerce büyümeliyiz… Serpilmeliyiz filizce… Erenlik mertebesine erişmeliyiz…

 

Titremeli ve kendimize dönmeliyiz artık!.. Boynu bükük budun bekliyor bizleri…

 

Ve seher vakti, sefer vaktidir... Kösler vuranda hey davullar çalanda...

 

"Üçler, yediler, kırklar, göçenler, demine devrânına diyeceğiz Huu!.."

 

Hepimiz atlarımıza bineceğiz, güneşe doğru doludizgin yürüyeceğiz…

 

Kadınlarımız su serpecek arkamızdan, balalarımız özleyecek bizleri…

 

Burunlarından duman duman soluyacak deli taylarımız... 

 

Havada çarpışan yalım kılıçlarımız parlayacak…

 

İnancın zaferi sevinci yaşanacak o gün!..

 

Sabır…  Ya sabır… Az daha sabır!..

 

Muhakkak ki o gün gelecek!..

 

Yiğitler arslan yatağında döllenir...

 

Kasıkta taşıyan da yiğittir, döşte emzirip besleyen de…

 

Yeter ki her yiğit, özünün farkına varsın ve sütünün hakkını versin!..

 

Savaşın manası keşfedilecek o gün… Anadan, yardan, serdengeçenler ayırt edilecek!..

 

Şimdi zaman beklemeye ait…

 

***

 

Bizden sonra gelecek yetim çocuklarımız… Ve sabi torunlarımız… Yetim ellerimizde tuttuğumuz bin yıllık çerağı, barışın ve özgürlüğün nişanesi olarak yarınlara ulaştıracaklar…

 

Eğer ışık sönmediyse, bayrak inmediyse, görevimizi yerine getirmenin huzurunu yaşayacağız…

 

Armağandır varlığımız… Emanet evlâtlarımız için... 

 

Bayrağımız, vatanımız ve kutsal yurtlarımız için…

 

Ve yaslı kadınlarımız görecekler! Erkekçe dövüştüğümüzü ve toprağa düştüğümüzü görecekler… Sağolsun diye vatan; yıkılan bedenlerimizi, dökülen helal kanlarımızı görecekler…

 

İşte o an bütün ervah haykıracak!.. “Rabbim!..” diyecek…

 

“Senin davan için savaşan bu kahramanların sulbünden gelen erlere yardım et!..”

 

“Soyları sürsün, adları yürüsün!.. Adalet bayrağını ancak bu Aziz Millet taşıyabilir!..”

 

Cengâver çocuklarımızın savaşında da meleklerin yakarışlarını işiteceğiz…

 

Ve onlara gururumuzca gülümseyeceğiz…

 

O öyle bir savaş ki; güneşin vurduğu zırhların şavkı daha bir aydınlatacak alınları…

 

 

Yekpare topuzlar yıkacak ortalığı, tekbir sesleri arş-ı âlâda yankılanacak…

 

Ölmek dert midir ki inanana, hayatta kalmak sevinç olsun!..

 

Yedi düvel Muzaffer Türk ordusuna gıpta ile bakacak...

 

"Ol" emri üzre ilelebet payidar yaşayacak Türkler!..

 

"Gel" dendiği vakit Hakk`a şahadetini sunacak...

 

Savulun kaypak yapının müptela gafilleri!..

 

Savulun mayası mundar çağın rezilleri!..

 

Geliyor Resûl`ün muştusuna mazhar

 

Geliyor Şanlı Türk Askerleri!..

 

Vurun can yiğitlerim!..

 

Namus içun vurun!.. 

 

Koyman küffarı!..

 

Rıza-yı İlâhî

 

Hak adına

 

Vurun!..

 

Türk`ün cihan hâkimiyetini kurun!..

 

 

   Ali YAŞAR

www.aliyasar.com)

“İlkesi olmayanın kişiliği, kişiliği olmayanın ülküsü, ülküsü olmayanın da ülkesi olmaz.”(Torlakon öğretisi)


  Editör :  TORLAKON

3898 Kişi Tarafından Okundu.

Yazdır Yorum Ekle Tavsiye
 
1 2 3 4 5   Bu Habere Toplam 40 Puan Verildi
 Kaynak :  Ali YAŞAR

 Kategori ¬ TORLAKONDAN

  Yorum ( 0 )   

Kayıtlı Yorum Bulunmuyor.

 

 Bu Kateoriye Ait Diğer Başlıklar

 
 
 

 Duyuru
  DEĞERLİ CANLAR MERHABA Torlakon ocağı, Türk Milletinin ve insanlığın bekâsı için tütmektedir. Nefesi olmak istiyorum, kâlbi vatan için atanın; sesi olmak istiyorum, toprakta kefensiz yatanın(TORLAKON)  

 
Henüz Haberlere Puan Verilmemiş..
 
Bugün için Haber Eklenmedi.
Bu Hafta içinde Haber Eklenmedi.
Bu Ay içinde Haber Eklenmedi.
 
 Takvim
 
 Ziyaretçi İstatistikleri
   
 Online : 1
 Bugün : 281
 Dün : 227
 Toplam : 1076268
 Ip No : 3.238.62.124
     
 
 Vatan Size Minnettar
 

 
 Son Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi
 
 Popüler Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi.
 
 Döviz Bilgileri

Bilgilere Geçici Olarak Ulaşılamıyor.

 
 Hava Durumu



 
 Reklam



 

 



 
 

   © Copyright - 2008- TÜRK FİLOZOF TORLAKON - Tüm Hakları Saklıdır. 

TÜRK FİLOZOF TORLAKON

 Çilem.Net altyapısını kullanmaktadır.