Açılış Sayfam Yap   Sık Kullanılanlara Ekle   

   Anasayfa          Künye          Yazar Girişi         Sitene Ekle         Arşiv
 
TORLAKONDAN - Kanadadaki Bir Alevî Akademisyenimizin İsyanı: - TÜRK FİLOZOF TORLAKON
   
 Kanadadaki Bir Alevî Akademisyenimizin İsyanı:

Kanadadaki Bir Alevî Akademisyenimizin İsyanı:
 Yazı Boyutu

 Tarih : 18.02.2014 - 17:11:33


Sayın Sabahat Akkiraz Hanım, Ben Kanadanın Windsor Üniversitesinden yer bilimci Ali Polat. Uzun yıllardır yurt dışında yaşamama rağmen, sizin söylediğiniz Alevi deyişlerini haftada en az birkaç kez dinleyen biriyim. Pir Sultan Abdal ve Şah Hatayid

 

Kanada’daki Bir Alevî Akademisyenimizin İsyanı:

Milletvekili Sabahat Akkiraz neyi savunuyor?

Hangi yanılgılar içinde, tarihi ne kadar biliyor?

Sayın Sabahat Akkiraz Hanım,

 Ben Kanada'nın Windsor Üniversitesi'nden yer bilimci Ali Polat. Uzun yıllardır yurt dışında yaşamama rağmen, sizin söylediğiniz Alevi deyişlerini haftada en az birkaç kez dinleyen biriyim. Pir Sultan Abdal ve Şah Hatayi'den okuduğunuz deyişler ile Türk kültürüne yaptığınız katkıdan dolayı size karşı derin bir saygı duymaktaydım. Fakat aşağıda yazılan konu nedeniyle beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattınız.

 Twitter mesajlarınızda Tunceli'deki bölücü Kürtçü isyanının bastırılmasına katılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi kızı, dünyanın ilk kadın savaş pilotu, Türk Milleti'nin gururu Sabiha Gökçen için "katil" ve "zalim" sıfatlarını kullandığınızı üzüntüyle öğrendim. Sabiha Gökçen'e "katil" ve "zalim" demeniz, Sabiha Gökçen'e Tunceli'deki bölücü Kürt isyanını bastırma görevini veren Mustafa Kemal Atatürk'e de "katil" ve "zalim" demeniz anlamına gelmiyor mu?

 Gericilerin ve bölücülerin Atatürk'e hakaret etmelerine alıştık artık. Ama ilk defa Alevi kimlikli, hem de Atatürk'ün kurduğu partide ve mecliste milletvekili olan birinin dolaylı yollardan Atatürk'e "katil" ve "zalim" demesine tanık oluyoruz. Alevi inançlı biri olarak, Atatürk'e ve manevi kızı Sabiha Gökçen'e yapılan bu haksızlık beni derinden yaraladı. Görünen o ki, tarih bilgisinden ve vicdandan yoksun bazı Aleviler AKP'den aldığı güçle Cumhuriyet'imiz ile hesaplaşma hayalleri kurmaya başladılar. Ama unutulmasın ki, Türk Milletinin gücü de bu hayalleri karabasana dönüştürmeye yetecektir. Sayın Akkiraz sizi, dolaylı bir şekilde "katil" ve "zalim" olarak gördüğünüz Atatürk'ün meclisinden ve partisinden istifaya ve Yüce Türk Milleti'nden özür dilemeye davet ediyorum.

 Anlaşılan, Türkiye'deki bölücü ve Kürtçü isyanlar hakkında yeterince bir bilginiz yok. Bu konu hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz, size Alevi yazar Sayın Rıza Zelyut'un 'Dersim İsyanları ve Seyit Rıza Gerçeği' adlı kitabını okumanızı tavsiye ederim. Öncelikle şunu bilmenizi isterim: Tunceli'de Cumhuriyet'in ilk yıllarında ortaya çıkan isyanların Alevilikle hiç bir alakası yoktur. Eğer bu isyanlar Alevilik adına yapılmış ve isyanın bastırılması Alevi katliamı olmuş olsa idi, Tunceli'nin hemen yanı başında olan Alevi Türkmen köyleri de isyana katılır ve katliama maruz kalırlardı. Tunceli'deki isyancıların Alevilik için hiç bir isteği olmamıştır. İsyancıların tek istekleri, Türkiye toprakları içinde kukla bir "Kürdistan" kurmaktı. Bu isyanların hepsi Türkiye'yi Türkler'in elinden almak isteyen emperyalist güçler tarafından plânlanan ve finanse edilen isyanlardır.

 Bir Türk vatandaşı olarak, size şu gerçekleri hatırlatmayı bir görev biliyorum:

1. Türkiye Cumhuriyeti dünyada en zor şartlar altında kurulmuş olan bir devlettir ve sınırları şehit kanlarıyla çizilmiştir. Türk devleti yedi düvelle ve onların içerideki gerici ve bölücü iş birlikçilerine karşı savaşılarak kurulmuştur. Türk Milleti emperyalizmi savaş meydanlarında yenen dünya tarihindeki tek mazlum millettir.

2. Türkler emperyalistlere karşı cephede ölüm-kalım savaşı verirken, gericiler ve bölücüler isyan çıkararak bizi arkadan hançerlemişlerdir.

3. Şeyh Sait, Seyit Rıza ve PKK isyanları arasında hiç bir fark yoktur. Hepsi emperyalistler tarafından desteklenmiştir.

4. Tunceli halkı esas itibariyla Horasan kökenli Türkmen boylarıdır. Tunceli'nin Türkmen kökenli vatanseverleri ve Diap Ağa gibi onurlu liderleri Kurtuluş savaşında Mustafa Kemal'in yanında yer almışlar ve laik Cumhuriyet'e sahip çıkmışlardır. Fakat, emperyalizmin oyununa gelen ve kendini Kürt olarak gören (sonradan Zazaca öğrenmiş) Seyit Rıza gibi aşiret ağaları ise Cumhuriyet devrimlerine karşı olmuşlardır; çünkü Cumhuriyet ile ağalıklarının ve egemenliklerinin biteceğini biliyorlardı. Bugünkü TBMM'nin bana göre en değerli, en saygın, en vatansever ve Kemalist üyesi Sayın Kamer Genç'in Cumhuriyet'e ve Atatürk ilkelerine sahip çıkması bir tesadüf değildir; bunlar Sayın Kamer Genç'in engin vizyonundan ve tarihi bilgisinden kaynaklanmaktadır.

5. Tunceli'nin Kürtçü isyanları Cumhuriyet'in aydınlanma devrimlerine karşı yapılmıştır. İsyanı yapanların Sünni veya Alevi olması, onların gerici ve bölücü niteliğini değiştirmez.

6. Atatürk, Tunceli'deki isyancılara birkaç kez adam göndererek isyandan vaz geçmelerini istemiştir. İsyancılar bu isteklere hep silahla karşılık vermiştir. Yani, Tunceli'deki askeri operasyonlar sizin sandığınız gibi yöre halkı Alevi olduğu için durduk yere yapılmamıştır. Dünya tarihinin en adaletli devlet adamı olan Yüce Atatürk'ün böyle bir haksızlığa izin vereceğini düşünmek büyük bir yanılgı ve O'nun anısına saygısızlıktır.

7. İsyan edenler askeri karakolları ve kışlaları basmış, 100'den fazla Türk askerini çok acı bir şekilde şehit etmiştir.

8. Dünyada hiç bir ülke isyancılara gül uzatmamıştır. Yeni kurulmuş ve zar-zor ayakta kalmaya çalışan Türk devleti de isyanları silah ile bastırmak zorunda kalmıştır.

9. Seyit Rıza ve onu yönlendiren Nuri Baytar, Türk ordusuna yenileceklerini anlayınca kendilerini isyana kışkırtan İngilizlerden ve Fransızlardan yardım istemişlerdir (Bu konu Uğur Mumcu tarafından İngiliz belgeleriyle defalarca dile getirilmiştir).

10. Atatürk ve Cumhuriyet devrimleri olmasaydı, Anadolu'da Yavuz Sultan döneminde olduğu gibi çok büyük Alevi katliamları olacaktı.

11. Atatürk ve Cumhuriyet devrimleri olmasaydı, siz bir kadın olarak milletvekili olamayacaktınız.

12. Atatürk ve Cumhuriyet devrimleri olmasaydı, Alevi deyişleri ve cemleri "cümbüş" sayılacak ve siz bu deyişleri söyleyemeyecektiniz.

13. Son olarak, Atatürk ve Cumhuriyet devrimleri olmasaydı, siz bugün Afgan, Pakistan ve Arab kadınları gibi kara çarşaflar içinde olacaktınız; seçme, seçilme, okula gitme ve evden dışarıya yalnız çıkma hakkınız olmayacaktı.

Saygılarımla,

Prof. Dr. Ali Polat
 

  Editör :  TORLAKON

3486 Kişi Tarafından Okundu.

Yazdır Yorum Ekle Tavsiye
 
1 2 3 4 5   Bu Habere Toplam 20 Puan Verildi
 Kaynak :  TÜRK FİLOZOF TORLAKON

 Kategori ¬ TORLAKONDAN

  Yorum ( 0 )   

Kayıtlı Yorum Bulunmuyor.

 

 Bu Kateoriye Ait Diğer Başlıklar

 
 
 

 Duyuru
  DEĞERLİ CANLAR MERHABA Torlakon ocağı, Türk Milletinin ve insanlığın bekâsı için tütmektedir. Nefesi olmak istiyorum, kâlbi vatan için atanın; sesi olmak istiyorum, toprakta kefensiz yatanın(TORLAKON)  

 
Henüz Haberlere Puan Verilmemiş..
 
Bugün için Haber Eklenmedi.
Bu Hafta içinde Haber Eklenmedi.
Bu Ay içinde Haber Eklenmedi.
 
 Takvim
 
 Ziyaretçi İstatistikleri
   
 Online : 4
 Bugün : 33
 Dün : 486
 Toplam : 1082585
 Ip No : 3.138.175.180
     
 
 Vatan Size Minnettar
 

 
 Son Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi
 
 Popüler Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi.
 
 Döviz Bilgileri

  Döviz Alış Satış
  Dolar 32.4747 32.5332
  Euro 20.8182 20.9561
 
 Hava Durumu



 
 Reklam



 

 



 
 

   © Copyright - 2008- TÜRK FİLOZOF TORLAKON - Tüm Hakları Saklıdır. 

TÜRK FİLOZOF TORLAKON

 Çilem.Net altyapısını kullanmaktadır.