Açılış Sayfam Yap   Sık Kullanılanlara Ekle   

   Anasayfa          Künye          Yazar Girişi         Sitene Ekle         Arşiv
 
TORLAKONDAN - Bu nasıl çile KARDAAAŞ?... - TÜRK FİLOZOF TORLAKON
   
 Bu nasıl çile KARDAAAŞ?...

Bu nasıl çile KARDAAAŞ?...
 Yazı Boyutu

 Tarih : 26.05.2010 - 16:45:46


Hepsi de birbirine benzeyen kömürden insanlar olmuştunuz. Hanginiz Ali, hanginiz Veli anlayamadığımızdan otopsiye gönderdik. Yanmış, ezilmiş ve boğulmuş şehide, Bir de bıçaklanmışı ekledik. Bu nasıl çile kardaaaş?...

 

 
 
Bu nasıl çile KARDAAAŞ?!!!...

17 Mayıs pazartesi sabahı,

Bir bayan komşum geldi telaş içinde;

Dedi “Dün gece seni gördüm düşümde,

Mahşerî bir kalabalık vardı,

Nedir diye sorduğumda;

Şehitler dedin,

Hayır mı ola?”…

Hayırdır inşallah dedim,

Hüznün bürüdüğü yüzümü gülümsetmeye çalışarak…

Hangi yandan gelecekti acep kara haber diye düşünürken,

Karaelmas dedikleri kömürle adı özdeşleşen Zonguldak’tan geldi;

Bir patlama olmuş Karadon ocağında pazartesi 13.28’de,

Yerin 540 metre altında.

Beş tonluk kömür vagonlarını savurmuş sağa sola,

Havaya uçurmuş yerin üstündeki kule binasının çatısını bile,

Camlarını kırmış, metal iskelelerini hasara uğratmış.

Böyle bir durumda hâli nic’ola yerin altındakilerin?

Büsbütün kararmış, loş ışıkla aydınlatılmaya çalışılan zifir zindan tüneller.

Karanlığa gömülmüş, o âna kadar ak ekmeğini karadan çıkartan otuz can.

Zaten;

Solunan hava karartmıştı ciğerleri,

Yutulan lokmaya karışan kara inmişti karınlara,

Ak ekmeğin bedeli kara, zift gibi yapışmıştı güzel yüzlere,

Korkunç bir gümbürtü ve kor alevin kavurup savurmasının ardından,

Birden dünyaları da tümden kararıverdi…

Karbon (C),

Hayat döngüsünün baş oyuncusu,

Canlılar karbon alışverişiyle hayat bulur,

Alışveriş bittiğinde de hayat durur…

Metan (CH4),

Kömür madeni ve metan gazı birbiriyle özdeş,

İkisi bir arada olunca felaket demek bir kıvılcım bir ateş,

Hem yakar, hem yıkar, hem oksijeni tüketir, hem de boğucu karbondioksit üretir…

Şehitler;

Yanarak ölen şehitler,

Göçük altında ölen şehitler,

Boğularak ölen şehitler…

Sen ey güzel yüzlü kardeşim!

Hem yandın,

Hem ezildin,

Hem de boğuldun;

Üç kere kavrulmuş şehit oldun.

Yürekleri titreten bir âyeti getirdin akla;

“Sizden öncekilerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız?”(Bakara- 214)

İlk saniyede teslim ettiysen emâneti, kolay.

Yaralı ve yanmış halde ızdırap çektiysen, çok zor.

Üstüne üstlük, bir nefese hasret kaldıysan, çok daha zor.

Kanûni’nin “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhât gibi” sözünü

En iyi senden gayrı anlayamaz hiçbir kul…

Ve en zor olanı da o ki gardaaaş,

Her şeye rağmen hayata tutunarak bir umutla beklerken yerin 540 metre altında,

Yerin üstündeki sorumluların umudu kesip gitmesi…

Çok zor kardaaaş,

Seni yüreğinde taşıyan yakınlarının umutlarını yitirmesi.

Atalarımızın,

Çanakkale’ye, Yemen’e gönderdiklerinin ardından

“Gelir, gelir, …” diye tespih çekip yol gözlemeleri misâli beklemesi…

Öyle zor ki gardaaaş,

Sen 700 lira emekli maaşı yetmiyor diye tekrar yerin altına girerken;

Senin 17 katın maaşla meclise girerek ceylan derisi koltuklarda semirip,

Devletimizin temellerini oyan sayın(!) lağım farelerine tahammül etmesi…

Üstüne üstlük, iki yılda emekliliği hak(!) etmesini kabûllenmesi…

Öyle zor ki iki gözüm kardaşım, öyle zor ki!

Hem “zor” da ne kelime, imkânsız!...

Peki kader mi bu?

Birisi ceylan derili koltukta, öbürküsü kömürden mezarda…

Ey ağalar!

Göze alabiliyor musunuz yerleri değişmeyi?

İnsan olmanın gereği;

Sevinçler paylaşılamıyorsa bile, keder ve kaygıları paylaşmak,

Cana yapılan haksızlıklar karşısında da yiğitçe duruyor olmaktı.

“Herkes insan değildir. İnsan; cana yapılan haksızlığı kendisine yapılmış gibi tepki veren canlıdır.”(Torlakon öğretisi)

Bir tepsi baklavayla karşısına geçip atıştıran ve yuttuğu her lokmanın ardından da “Anam öldüm!” diye bağıran ağaya dellenen karnı aç Nasreddin Hocamız; “Bre ağam! Ver şu tepsiyi de, biraz da biz ölelim!” der.

Haydi ağalar!

Öyle anlaşılıyor ki, altınıza batıyor ceylan derili koltuklar.

İnin yerin 540 metre altına da,

Öğle yemeğinizi kömürün üstüne bağdaş kurarak yeyin!

Ortamda gaz filan var mı, patlar mı diye de sakın endişe etmeyin!

Sizler geliyor diye derhal tahliye edilir.

Belki de kömürün üstü bile asfalt kaplanır, kırmızı yolluklar serilir.

Haydi bir erkeklik gösterin,

Bir günlüğüne değişin yerleri…

Bıraktın gittin kardaaaş,

Bu felâket olana kadar seni hiç bilmiyordum.

Gözlerimin içine bakıp yüreğime çakılan resminle tanıdım.

Zinhar çıkmaz benim yüreğime bir kez çakılanlar.

Bu yürek toprağa karışana kadar oradalar…

Sessiz sedasız gittin be kardaş,

Dördüncü gün sabah 7’de ancak cansız bedenine ulaşabildik.

Feryat etmiş olsan da zaten biz hiçbir şey duyabilmiş değildik.

Ekmeğini çıkardığın kömürün tozları tutuşup kavurmuştur güzel yüzünü,

Hararetini söndürmek için yudumlamaya kömür suyu bulabildin mi sorup öğrenemedik.

Sen bir umutla, yerin üstündekilerden bir dost eli nefesi beklerken,

Bizler “Gandi Kemal” denilen bir balonu şişirmek için nefes tüketiyorduk…

Kim söylesin kardaş kim söylesin?

Kim anlatsın sizlerin hâlini?.

Uçakların karakutuları anlatır, kazadan önce son yaşananları.

Ocakların da karaduvarlarına sorsak anlatır mı?

Çözümleyebilir miyiz, sobamıza attığımız kömürlerin çıtırtılarını?

“Yanmış bedenim buz keserken yerin yüzlerce metre altında,

Yüreğimin sıcaklığını sakladığım kömür parçasıyla ısınıyorsunuz.” der misiniz?

Hepsi de birbirine benzeyen kömürden insanlar olmuştunuz.

Hanginiz Ali, hanginiz Veli anlayamadığımızdan otopsiye gönderdik.

Yanmış, ezilmiş ve boğulmuş şehide,

Bir de “bıçaklanmış”ı ekledik.

Bu nasıl çile kardaaaş?!!!...

Yapamıyorum be kardaş, edemiyorum!

“Bu da geçer” diye kendime teselli veremiyorum!

Boynu bükük yetim eritiyor gözlerimin yağını!

Gözü yaşlı dul çamaşır gibi burkuyor yüreğimi!

Ak saçlı ananın çilesi yağıyor üstüme!

Bağrı yanık babanın kanlı gözlerine baktıkça çatallanıyor görüntüler, Artıyor yüzümdeki kıraç toprağı andıran çizgiler!

Hüzün sarıyor dört yanımı, çaresizlik bağlıyor kollarımı!...

“Gerçek özgürlük; istediğini yapabilme değil, iyilik yapabilme gücüdür.”(Torlakon öğretisi)

(Göçükte bir oğlunu ve iki dâmadını kaybeden ve kendisi de kömürden emekli olan metânetli babanın ayrıca ellerinden öpüyorum; “Bunca yıllık tecrübeme dayanarak söylüyorum ki, kurtulma şansları hiç yok. Gayrı bundan sonra üç çocuğumun yetimlerine ben bakacağım.” diye söylemişti, daha ocaktakilerden hiçbir haber alınamamışken.)

Nur eyleye kardaş nur eyleye!

Mevla mekânınızı pürnur eyleye,

Bizleri de affeyleyip, akıl-basîret ve firâset ihsan eyleye.

Yurdumuza da bir daha böyle felâketler yaşatmaya…

Dilerim ki;

Çok güzel bir duygu olabilir şehâdet, fakat,

Şehit sevabını sünnete sarılarak kazansın kullar, şu azgın zamanda;

Hele ki unutulan sünnetleri ortaya çıkartıp yüz şehit sevabı kazanmak ne büyük servet…

Dünyaları cehenneme dönmeden cenneti kazanabilsin canlar,

İnsan olarak geldiği dünyadan, insanlıktan çıkmadan gidebilsin her bir kul,

Sönmesin bir daha hiçbir ocak,

Bir daha köz düşmesin yüreklere,

Esen kalsın kavim kardaş…

Türk Filozof TORLAKON

(TORLAKON; "Türk Savunma Sanatı{ ÇAKIRPENÇE } ve Hayat Felsefesi, Tabuların Yakıldığı Akıl Ocağı, İnsanlığa ve Gerçeğe Açılan Pencere, Batı Toroslar'dan Yükselen Işık, Gürleyen Ses ve Anadolu Türk Ruhu'nun Yeniden Şahlanışı"dır.)

ERGENEKON VADİSİ’nden sel gibi çıktık!

MALAZGİRT OVASI’ndan kasırga gibi girdik!

TORLAKON YAYLASI’ndan yıldırım gibi gürleriz!!!...

"BEN VE MİLLETİM TANRI'NIN KIRBACIYIZ. TANRI KENDİ YOLUNDAN ÇIKANLARI CEZALANDIRMAK İÇİN BİZİ GÖNDERİR."

( Türk İmparator ATİLLA )

"BU MEMLEKET TARİHTE TÜRK'TÜ, HÂLDE TÜRK'TÜR VE EBEDİYEN TÜRK OLARAK YAŞAYACAKTIR."

"HAYATTA YEGÂNE VARLIĞIM VE SERVETİM, TÜRK OLARAK DOĞMAMDIR."

"NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!"

( MUSTAFA KEMAL ATATÜRK )

*** Türkistan'da TONYUKUK, Türkiye'de TORLAKON ***


  Editör :  TORLAKON

4831 Kişi Tarafından Okundu.

Yazdır Yorum Ekle Tavsiye
 
1 2 3 4 5   Bu Habere Toplam 295 Puan Verildi
 Kaynak :  TÜRK FİLOZOF TORLAKON

 Kategori ¬ TORLAKONDAN

  Yorum ( 1 )   

 gülhan

Tarih : 26.05.2010 22:09:28  

  Bu nasıl çile Kardaaaş

Kayıtlı İp:


Çok duygulu yazmışınız ellerinize kaleminize sağlık. Yazı dilinizi çok sade ve anlaşılır bir şekilde kullanıyorsunuz. İçten samimi duygular.Katılmamak elde değil. Teşekkürler size.
  Sayfalar : İlk Sayfa - [1] - Son Sayfa

 Bu Kateoriye Ait Diğer Başlıklar

 
 
 

 Duyuru
  DEĞERLİ CANLAR MERHABA Torlakon ocağı, Türk Milletinin ve insanlığın bekâsı için tütmektedir. Nefesi olmak istiyorum, kâlbi vatan için atanın; sesi olmak istiyorum, toprakta kefensiz yatanın(TORLAKON)  

 
Henüz Haberlere Puan Verilmemiş..
 
Bugün için Haber Eklenmedi.
Bu Hafta içinde Haber Eklenmedi.
Bu Ay içinde Haber Eklenmedi.
 
 Takvim
 
 Ziyaretçi İstatistikleri
   
 Online : 3
 Bugün : 160
 Dün : 517
 Toplam : 1080520
 Ip No : 3.17.28.48
     
 
 Vatan Size Minnettar
 

 
 Son Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi
 
 Popüler Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi.
 
 Döviz Bilgileri

  Döviz Alış Satış
  Dolar 32.4551 32.5136
  Euro 20.9742 21.1131
 
 Hava Durumu



 
 Reklam



 

 



 
 

   © Copyright - 2008- TÜRK FİLOZOF TORLAKON - Tüm Hakları Saklıdır. 

TÜRK FİLOZOF TORLAKON

 Çilem.Net altyapısını kullanmaktadır.