Açılış Sayfam Yap   Sık Kullanılanlara Ekle   

   Anasayfa          Künye          Yazar Girişi         Sitene Ekle         Arşiv
 
TORLAKONDAN - Düşman Taarruzu. ALÂRM.. ALÂÂRM... - TÜRK FİLOZOF TORLAKON
   
 Düşman Taarruzu. ALÂRM.. ALÂÂRM...

Düşman Taarruzu. ALÂRM.. ALÂÂRM...
 Yazı Boyutu

 Tarih : 21.05.2009 - 17:20:36


Sınır birliklerimizin birinde garip bir alârm durumu vukû bulur. Bir asker, topladığı mantarları bölük komutanına getirerek; Komutanım, annem bu mantarlardan pişirip bizlere bolca yedirirdi. Tadı da pek lezzetlidir. Mutfakta pişirttirelim de tadına

 

   Düşman Taarruzu!. ALÂRM!!.. ALÂÂRM!!!...

 

   Bereket versin ki, geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız ve geleceğimiz için endişelendiğimiz kuraklıkları bu yıl yaşamadık. Su havzalarımız ve toprağımız büyük ölçüde suya doydu. Mahsûllerimiz ve yaban otları da iyi serpildi. Tabi ki mantarlar da… Benzeri olmayan veya benzerleri de yenilebilen iyi tanıdığımız mantarları tercih etmek(Morchella gibi), kesin olarak bilinmeyenlerden de uzak durmak gerek… Bu aralar çevremizde bolca bulunan ve daha da bulunacak olan mantarlardan zehirlenme haberleri duymamamız dileğiyle…

   Amanitaceae ailesinden olan Sinek mantarı(Amanita muscaria), Gelin mantarı - Deli mantarı diye de bilinir. Çizgi filimler ve orman öykü resimlerinde yaygın olarak kullanılan bir şirin zehirdir. Eski zamanlarda sinek zehri olarak yararlanıldığı için bu ad verilmiştir. “Musc” da sinek demektir. Zehirli ve halüsinojen bir mantar türüdür. Pantherina sendromu (Pantherina da Muscaria’ya benzer fakat daha etkin zehirlidir) denilen zehirlenmeye yol açar. Neden olduğu delilik krizleri 4-6 saat sürer. Ruh halindeki ânî değişikliklere, kaygılı ve neşeli oluşa, konuşma-görme ve duyma bozukluğuna, yorgunluk ve kas kasılmalarına, en dikkat çekici tarafı da hayal-halüsinasyon(varsanı) görmeye neden olmasıdır. Yetişkinlerde o kadar tehlikeli olmasa da, çocuklarda öldürücü olabilmektedir.

Mantar zehirlenmelerinin en başta gelen sebebi, yenebilen mantarlara büyük oranda benzeyen zehirli türlerdir.

Ölüm meleği: Ülkemizdeki ölümcül mantar zehirlenmelerinin % 95 kadarından sorumlu olan ve “Ölüm meleği - Köygöçüren – Evcikkıran” gibi isimlerle anılan Amanita phalloides; yenebilen bir tür olan Saman mantarı(Volvariella volvacea)ya benzerliği nedeniyle yenilip zehirlenilmektedir. Zehirlenme belirtilerini sindirildikten ancak 8-12 saat sonra göstermeye başlayan bu mantarın öldürücülüğü için 20-25 gr. kadarı yeterli olmaktadır.

Ağulu mantar: Zehirli bir tür olan bu mantar(Omphalotus olearius) da, yurdumuzda yetişen ve Meşe mantarı – Horoz mantarı – Cüce kız gibi adlarla anılan Cantharellus cibarus ile karıştırılmaktadır.

Yalancı Dede mantarı: Halkımızın “Dede mantarı-Dedebörük-Turna bacağı-Şemsiye mantarı” olarak adlandırdığı ve yenilebilir olan(Macrolepiota procera)ya çok benzeyen Lepiota bruneoincarnata da tehlikeli ve öldürücü bir mantardır.

İmparator mantarı(Amanita caesarea): Halkımızın “Sarı göbelek” olarak adlandırdığı ve genelde şapka üstü turuncu, içi ve sapı da sarı renkte olan bu mantar ise oldukça değerlidir. Tadı keskindir ve balığı andırır. Roma İmparatoru Sezar’ın gözde mantarı olduğu için bu ad verilmiştir.

Aşağıdaki olayda sanırım; Amanita muscaria’nın, Amanita caesarea’ya benzetilerek yenilme durumu söz konusu. Bir başka deyişle; Deli mantarı, İmparator mantarı sanılmış…

   Sınır birliklerimizin birinde garip bir alârm durumu vukû bulur. Bir asker, topladığı mantarları bölük komutanına getirerek; “Komutanım, annem bu mantarlardan pişirip bizlere bolca yedirirdi. Tadı da pek lezzetlidir. Mutfakta pişirttirelim de tadına sizler de bir bakın.” diyerek komutanını ikna eder. Pişirilen mantar, akşam yemeğiyle birlikte bölüğe yedirilir. Aradan 3-4 saat geçtikten sonra bölükte bir haller olur. Düşman uçakları saldırmakta ve bölüğe girmiş olan düşman askerleri de önüne çıkanı boğazlayıp kurşunlamaktadır.

Ortalık bağırtılarla inlemektedir;

“Düşman taarruzu!. Alârm!!.. Alâârm!!!...

Mantardan nasiplenemeyen veya nöbette filan olanlar kısa bir şaşkınlık yaşadıktan sonra durumu çözer ve derhâl üst birliği haberdar ederek gereken tedbirleri alırlar. Komutanların tamamı ve bazı askerler(mantarı toplayan da dahil) cankurtaranlarla hastanelere taşınırlar. Olayı yaşayan takım komutanı arkadaşım kaç tane serum verildiğini hatırlamıyor. Hatırladığı sadece; elinde kasaturayla garnizona dalıp ortalığı mezbahaya çeviren düşman askerleri ve olaydan ancak 12 saat kadar sonra kendilerine gelebildikleri…

17 Mayıs 2009

Türk Filozof TORLAKON

 

(Amanita caesarea)
 
Amanita ailesi bir arada görülüyor... Caesarea(en alt ortada) dışında kalanlardan uzak durun!...
 
Mantarlar hakkında yararlı olabilecek bir sayfa: http://www.ogm.gov.tr/sites1/mantar.htm
 
Aşağıdaki bilgiler (www.istanbulu-seviyorum.org) sayfasından alınmıştır.
 

HOROZ MANTARI (Cantharellus cibarius)

Bu bölümde yurdumuzun özellikle karadeniz bölgesinde çok bulunan (nemli ve yumuşak hava nedeniyle) bir mantarı tanıtmaya çalışacağız. Mantarın bilinen adı Horoz Mantarı dır.

Nasıl Tanınır? (Resimdeki numaralarla açıklanmıştır.)

  1. Mantar şapkasının üzeri, mantarın diğer tarafları gibi sarı, ve düzdür.

  2. Şapkanın kenarları gençlerde düz ve içeriye kıvrıktır.

  3. Gelişmişlerde, şapkanın kenarları dalgalı ve kenar uçlarında kıvrımlıdır.

  4. Şapkanın altında kenardan ayağa doğru uzanan yivler bulunur.

  5. Yivler aşağıdan yukarıya doğru çatallanarak uzanırlar.

  6. Mantarın eti sarı-beyaz'dır.

Kokusu:
Kendine özgü güçlü ve hoş bir kokusu vardır. (Kayısı kokusuna benzer)

Tadı:
Çiğ iken biraz keskin bir tadı vardır. Pişirildiğinde bu keskinlik kaybolur.

Yetiştiği yerler ve özellikleri:
Horoz mantarları geniş yada iğne yapraklı ağaçlarla birlikte yetişirler. O nedenle çok değişik ortamlarda onlarla karşılaşmak olanaklıdır. Yosunlu yada ot yetişen arazilerde varolabilirler.
Genç ve gelişmiş mantarlar birarada geniş topluluklar halinde bulunurlar (aile). Büyümeleri,  diğer mantar türleri göz önüne alınırsa oldukça yavaştır. Özellikle havalar kuru olursa gelişme hemen hemen durabilir.

Toplama ve temizleme:
Büyük gövdeler genel olarak yaşlı ve kayış gibi olurlar ve bu nedenle tadları kötüdür. Bunlar hatta iyice pişirildikten sonra bile acımtraak olurlar. En iyisi bunları toplamayıp doğada spor saçmalarına izin vermektir. Aynı şekilde küçük yumrular da toplanmamalıdır.

Horoz mantarlarını temizlemek oldukça kolaydır. Mantar gövdesi döndürerek koparıldıktan sonra sadece küçük topraklı ayak ucunu kesip atmak yeterlidir. Bu mantarlar böcek larvalarının (kurtçuk) istilasına nadiren uğrarlar. Serin ve havadar  bir yerde saklandıkları takdirde, toplandıktan sonra günlerce sağlam olarak kalabilirler.

Aşağıda horoz mantarının değişik fotoğrafları görülüyor.

Başa Dön 

 HUNİ HOROZ MANTARI (Cantharellus tubaeformis)

Bu bölümde yurdumuzda pek bilinmeyen bir mantarı tanıtmaya çalışacağız. Horoz mantarının akrabası olan bu mantar oldukça ufaktır. Şapkası, ağzı yukarı doğru olan bir huni biçimindedir.

Nasıl Tanınır? (Resimdeki numaralarla açıklanmıştır.)

  1. Mantar şapkasının üzeri, açıktan koyuya değişen gri kahverengidir.

  2. Şapka huni biçimindedir.

  3. Şapkanın altında lamel gibi görünen yüzeysel yivler bulunur. Yivler sarı-gri renkte, seyrek ve çatallı olurlar ve  aşağıya, ayak ucuna doğru uzanırlar.

  4. Gelişkin mantarlarda, gençlere göre  şapka ile ayak arasında renk farkı daha belirgindir.

  5. Ayak dardır ve sarı-kahverenginden, sarıya doğru  değişik renklerdedir. Sarılık uca yaklaştıkça daha da belirginleşir.

  6. Sap genel olarak boru şeklindedir (ortası boş). Mantar ince etlidir ve eti açık sarıdan kahverengi-sarıya değişen renklerdedir.

Yetiştiği yerler ve özellikleri:
Soğuğa karşı çok dayanıklıdır. Yosunlu çam ormanlarında, karışık ormanlarda yetişir. Yosunların arasında gömülü olarak bulunabilir. Bu nedenle ve ayrıca rengi ve küçüklüğü nedeniyle farkedilmesi oldukça zordur. Geniş topluluklar halinde ve büyük küçük mantarlar hep bir arada bulunurlar.

Toplama, temizleme ve saklama:
Mantarı kökünden makas ile keserek toplamak hem toplamayı kolaylaştırır hem de temizleme işini enaza indirir. Gelişmişlerini ortadan ikiye ayırarak var ise kurtçuklar ayıklanmalıdır. Toplandıktan sonra serin ve havadar yerde birkaç gün bozulmadan saklanabilir.
İstendiği takdirde mantarı kurutup çok uzun süre saklamak olanaklıdır.


Aşağıda huni horoz mantarının değişik fotoğrafları görülüyor.

Başa Dön 

KANLICA MANTARI (Lactarius deterrimus)

Bu bölümde yurdumuzun çok bulunan bir mantarı tanıtmaya çalışacağız. Mantarın bilinen adı Kanlıca Mantarı dır. Melki Mantarı da denilmektedir. Mantarın adı, büyük bir porsiyon yendikten sonra çiş renginin kırmızılaşmasından gelmektedir. Bunda korkulacak bir yan yoktur.

Nasıl Tanınır? (Resimdeki numaralarla açıklanmıştır.)

  1. Mantar bütünüyle gevrek yapıdadır. Kolaylıkla kırılarak küçük parçalara ayrılabilir.

  2. Gövde kesildiği, kırıldığı yada berelendiğinde havuç suyuna benzer, koyu portakal rengi bir sıvı çıkar.

  3. Şapkanın üzeri açık yada koyu portakal renginde dar, merkezi halkalarla kaplıdır.

  4. Gövde üzerinde değişik şekil ve büyüklükte yeşil lekeler bulunur.

  5. Şapkanın altında bulunan lameller gövde ile aynı, portakal rengindedir.

  6. Sap (ayak) portakal renginde ve düzdür.

  7. Sapın kesiti gözenekli yada ortası deliktir.

  8. Mantarın eti beyazdır. Ancak kesildiği  yada zedelendiğ zaman, çıkan sıvı tarafından az yada çok portakal rengine boyanır. Bir süre sonra bu renk önce şarap kırmızısına daha sonra da yeşile dönüşür.

  9. Şapkanın kenarları önceleri aşağı doğru kıvrıktır. Zamanla düzelerek şapka hunimsi bir görünüm kazanır.

Kokusu:
Kendine özgü hoş bir kokusu vardır.

Tadı:
Geçkin mantarların tadı biraz sert olabilir. Bunu gidermek için mantar parçalara ayrılıp kapalı bir kapta bir kaç dakika  ilave su içinde kaynatılıp suyu dökülür.

Yetiştiği yerler ve özellikleri:
Genel olarak iki türü bulunur. Bir tür köknar ağacı ile diğer türü çam ağacı ile sembiyoz yaşadığından genel olarak bu tür nemli ormanlarda yetişir. Çam iğnelerinin altında gruplar halinde ya da tek tek görülürler

Toplama ve temizleme:
Özellikle sulak yerlerde yetişenler kolaylıkla sinek larvalarının istilasına uğrarlar. Toplanan mantarlar ortasından boylu boyunca kesip bu durum kontrol edilmelidir. Eğer var ise larvalı kısımlar kesilip atılır. Hem bu nedenle hem de sertleşmiş olabileceği için çapları 7-8 cm den büyükleri toplamamak daha iyi olur.

Kanlıca mantarlarının temizlenmesi oldukça kolaydır. Mantar gövdesi döndürerek koparıldıktan sonra sadece küçük topraklı ayak ucunu kesip atmak yeterlidir. Şapkanın üzeri yapışkan olmadığından ayrıca temizlemeğe gerek olmaz.

Aşağıda kanlıca mantarının değişik fotoğrafları görülüyor.

Başa Dön

ŞEMSİYE MANTARI (Macrolepiota procera)

Bu bölümde yine yurdumuzun çok bulunan bir mantarı tanıtmaya çalışacağız. Mantarın bilinen adı Şemsiye Mantarı dır. Turna Bacağı diye de adlandırılır. Mantarın adı, çok büyük bir şapkası ve şapkasına göre dar ve uzun bir sapa sahip olmasından gelmektedir.

Nasıl Tanınır? (Resimdeki numaralarla açıklanmıştır.)

Sapın boyu 30-40 cm yi, şapkasının çapı da 40-50 cm yi bulabilir.

  1. Şapkanın üzerindeki kahverengi zar, şapkanın büyüyüp gelişmesiyle birlikte parçalanır ve açık renkli şapkanın üzerinde pullar şeklinde kalır.

  2. Şapkanın altında beyaz, sık ve derin lameller vardır.

  3. Ayak üzerinde aynı şekilde beyez et üzerinde, düzgün olmayan zikzak harelerden oluşan bandlar bulunur,

  4. Ayağın ucu şişkin, soğan biçimindedir.

  5. Sap üzerinde şapkaya yakın, çok belirgin bir halkası vardır, ancak kolayca kopabilir.

  6. Ayak, çok belirgin lifli bir yapdadır ve kesitinde ortası deliktir.

  7. Mantarın eti şapkada beyaz ve yumuşaktır.

Tadı:
Mantarın çiğ olarak tadı fındık lezzetindedir. Sapı biraz kayış gibi olmakla beraber, bütün mantar yenebilir.
Yemek tarifi: Mantar şapkası, geniş parçalara ayrılıp, yumurta ile un, mısır unu yada galeta unu ile yapılmış bulamaca batırıp kızartılırsa çok leziz olur.

Yetiştiği yerler ve özellikleri:
Şemsiye mantarı çürükçüldür. Yani ölü bitki artıkları üzerinde yetişir. Genel olarak orman kenarlarında, açık çimenliklerde gruplar halinde bulunur. Bazan ormanımsı bir görünüm alır.

Toplama ve temizleme:
Mantar sapından tutularak döndürülüp koparılır. Kökünde çoğu zaman çimen, yaprak vb. artıkları yapışık olur. Bunlar soğanımsı ayak ucu tümden kesilip atılarak temizlenir.

Aşağıda şemsiye mantarının değişik fotoğrafları görülüyor.

 

 

 

 

 

 

Soldaki resmi büyütmek için
TIKLAYINIZ

Dikkat !
Şemsiye mantarının aynı
soydan (Macrolepiota) bir başka mantar ile karıştırılması mümkündür.


Bu mantarın latince adı: Macrolepiota rhacodes dir. Aslında bu mantar da yenebilen bir mantardır. Ancak çok nadir de olsa bazı hafif vakalar rastlandığından yemek mantarı olarak tavsiye edilmemektedir
Biz bu mantara Kızaran Şemsiye adını veriyoruz.
Aşağıda bu mantarın iki ayrı fotoğrafı ve belirleyici özellikleri, yani Şemsiye  mantarından farklılıkları açıklanmıştır.

Kızaran Şemsiye mantarı:

1-Şemsiye mantarına göre, şapka çapı ve ayak uzunluğu olarak, oldukça küçüktür.
2-Bu mantarda, ayak üzerinde, soldaki resimde okla işaret edildiği gibi, zikzak bandlar asla bulunmaz.
3-Mantar kesildiğinde yada yaralandığında derhal o noktada kızarır. O nedenle mantarın sapını tırnağımızla hafifçe kazıyarak cinsini derhal saptayabiliriz.

Başa Dön
SÖBELEN MANTARI (Coprinus comatus)

Bu bölümde yurdumuzda çok yaygın bir mantarı tanıtmaya çalışacağız. Mantarın bilinen adı Söbelen Mantarı dır. Mantarın adı, özellikle genç mantarların, söbe yani oval olmasından, yani yumurtaya benzemesinden gelmektedir. Bu mantara Pösteki Mantarı da denilmektedir. Bu ad ise mantarın dış görünüşü ile koyun postunu andırmasına bağlı olarak verilmiş olmalıdır.

Nasıl Tanınır? (Resimdeki numaralarla açıklanmıştır.)

  1. Gelişmiş mantarların şapkası çan biçimindedir ve üzerinde beyaz, dantel gibi geniş pullar bulunur. Dantel, en tepede sarı-kahverengi bir renk alır.

  2. Şapkanın tepesi düz ve sarı-kahverengidir.

  3. Genç mantarlar silindirik, giderek uzun yumurta biçimindedir.

  4. Şapkanın içerisinde çok sık, sağlam, düşey lameller bulunur. Lameller önce beyazdır, giderek şapkanın uçlarından başlayarak kırmızı ve sonunda siyah olurlar. Bu siyahlık olgunlaşan sporların siyah renginden gelmektedir.
    Bir kimyasal reaksiyon sonucu lameller parçalanarak siyah bir sıvı oluştururlar. Mantar "mürekkepleşir".

    Bu nedenle bu mantarın adı diğer dillerde 'mürekkep' kelimesiyle ilişkilidir. Bizde neden buna benzer bir isim verilmediği pek anlaşılamıyor. Bunun nedeni, belki, mantarla içli dışlı olan halk kesimlerinin mürekkeple pek ilişkide olmamaları belki de mürekkep yalamışlarla(!) aralarında mesafe hissetmiş olmalarıdır.

  5. Ayak (sap) beyaz ve içi oyuk, borumsudur. Şapkadan çok kolay ayrılır. Şapkanın oluşum başlangıcında ayağın çevresinde ince, gevrek bir halka bulunur, ancak çok kolay ayrılır ve düşer.

  6. Mantarın eti beyaz ve şapkada çok incedir. Şapkanın büyük bölümünü lameller oluşturur.

Aşağıda söbelen mantarının değişik fotoğrafları görülüyor.

Kokusu ve Tadı:
Mantarın kendine özgü bir kokusu ve tadı yoktur.

Yetiştiği yerler ve özellikleri:
Çürükçüldür, yeni yapılmış ve iyi gübrelenmiş çimenliklerde yetişir. Söbelen, insanların ayak izlerini izleyen mantarlardan biridir. Toprak yol kenarlarında hatta asfalt yollar boyunca bile yetişirler. Çok çabuk gelişirler, öyle ki iyi bir yağmurun ardından bir gecede ortaya çıkabilirler. Gruplar halinde bulunurlar ve bazan geniş bir alanı kaplarlar.

Toplama ve temizleme:
Pösteki mantarı genç aşamasında, yumru konumunda iken toplanmalıdır. O zaman bütün lameller beyazdır. Lameller -yukarıda anlatıldığı gibi- şapka uçlarından kırmızılaşmaya başladığında yine toplanabilir, ancak o zaman bu kırmızılaşan kısımlar kesilip atılırlar. Ancak eve gelir gelmez hemen pişirilmelidir, aksi durumda oda sıcaklığında lameller hemen yine  kımızılaşırlar.
Mantar gövdesini döndürüp koparmak oldukça zordur, o nedenle ayak, toprak hizasından kesilip alınır.
Söbelen, larva istilasına hemen hemen hiç uğramayan bir mantardır. O nedenle temizlenme diye bir sorunu olmaz.

 

Dikkat Uyari !!!
Söbelen mantarının aynı
soydan (Coprinus) bir başka mantar ile karıştırılma tehlikesi bulunmaktadır.

Bu mantarın latince adı: Coprinus atramentarius olup bünyesinde bulunan Coprin nedeniyle alkolle beraber alındığında zehirlenmeye neden olmaktadır. Bu duruma tıp dilinde Coprimus Sendromu adı verilmektedir. (Bak:Zehirli mantarlar)
Biz bu mantara Gri Söbelen adını veriyoruz.
Aşağıda bu mantarın iki ayrı fotoğrafı ve belirleyici özellikleri, yani Söbelen  mantarından farklılıkları açıklanmiştır.

Gri söbelen mantarında:
1-Şapkanın üstü beyaz yada sarı-kahverengi değil gri tondadır.
2-Aynı şekilde, şapkanın tepesinde sarı-kahverengi değil gri, ufak pul bulunur.
3-Şapka üzerinde boylamasına uzun, değişken derinlikte yivler bulunur.
4-Şapkanın kenar uçları genellikle yarıktır.

Başa Dön

Aşağıda çok değişik ve özgün mantar fotoğrafları yer almaktadır.

 (Fotoğrafları büyütmek için üzerlerini tıklayınız!)

Ramaria

Aleuria

Amanita rubescens

Amanita muscarina

Boletus edulis

Pleurotus ostreatus

Sarcoscypha coccinea

Ramariopsis kunzei

Agaricus augustus

Ganoderma applanatum

Coprinus micaceus

Calbovis

Omphalotous olivscens

Cantharellus tubaeformis

Clavariadelphus truncatus

Ramaria

Lenzites betulina

Lepista nuda

Clathrus ruber

Fomitopsis_pinicola

Cantharellus cibarius

Pseudoplectania_nigrella

Sparris_crispa

Lycoperdon perlatum

Boletus edulis

Lactarius deterrimus

Hericium abiteis

Scleoderma citrina

Başa Dön

Aşağıda yurdumuzda çok görülen 5 çeşit mantar gösterilmiştir.
Bu mantarların ortak özelliği:

1-Tanınmaları çok kolaydır.
2-Zehirli bir mantarla karıştırılma ihtimali hiç yok yada çok azdır.

Resimleri tıklayarak bu mantarlara ilişkin sayfalarına ulaşıp geniş bilgi elde edebilirsiniz

Horoz mantarı

Kanlıca

Söbelen

Şemsiye mantarı Huni horoz mantarı  
 

Büyütmek için Resmi Tıklayın

Lamelli Soluk İstridye mantarı :
(pleurotus pulmonarius)
İstiridye mantarı kültür mantarı olarak da yetiştirilebilen çok az sayıdaki mantarlardan biridir. Sapı şapkasına göre eksantriktir. Yani sap ile şapka bir merkezli değildir. Bu tür mantarlar genelde doğada çok az sayıdadır.

İstiridye mantarları (pleurotus) yaşamlarını çürükçül yada parazit olarak ağaçlarda yada ağaç kütükleri üzerinde sürdürürler.

Resmi büyütmek için TIKLAYIN!

Başa Dön

Aşağıda ÖLDÜRÜCÜ zehirli mantarlar görülmektedir. Bu mantarların ortak özellikleri

1- Hücre öldürücü özellikte olmaları.
2-Latent döneminin, yani zehirlenme belirtilerinin ortaya çıkş süresinin uzun olması.

Geniş bilgi için Zehirli Mantar Tablosu hücre öldürücü zehirler kısmına bakınız.

 

 

Cortinarius speciosissimus (c.rubellus)

 
 

Öldürücü zehirli örümcek mantarı
Dikkat! Şapkasının altı da üstü de kahverengidir.

 
 

 

 

 

Cortinarius orellanus (Democybe orellano)

 
 

Öldürücü zehirli örümcek mantarı
Dikkat! Şapkasının altı da üstü de kahverengidir.

 
 

 

 

 

Amanita virosa

 
 

Öldürücü zehirli "Ölüm Meleği" mantarı
Dikkat! Şapkasının altı da üstü de beyazdır.

 
 

 

 

 

Amanita phalloides

 
 

Öldürücü zehirli Köy göçüren mantarı
Dikkat! Sapında yüzük, ayağında kın var!

 

 

 

Galerina marginata

 
 

Öldürücü zehirli kukuletalı mantar
Dikkat! Şapkasının altı da üstü de sütlü kahverengidir.

 
 


  Editör :  TORLAKON

14724 Kişi Tarafından Okundu.

Yazdır Yorum Ekle Tavsiye
 
1 2 3 4 5   Bu Habere Toplam 281 Puan Verildi
 Kaynak :  TÜRK FİLOZOF TORLAKON

 Kategori ¬ TORLAKONDAN

  Yorum ( 0 )   

Kayıtlı Yorum Bulunmuyor.

 

 Bu Kateoriye Ait Diğer Başlıklar

 
 
 

 Duyuru
  DEĞERLİ CANLAR MERHABA Torlakon ocağı, Türk Milletinin ve insanlığın bekâsı için tütmektedir. Nefesi olmak istiyorum, kâlbi vatan için atanın; sesi olmak istiyorum, toprakta kefensiz yatanın(TORLAKON)  

 
Henüz Haberlere Puan Verilmemiş..
 
Bugün için Haber Eklenmedi.
Bu Hafta içinde Haber Eklenmedi.
Bu Ay içinde Haber Eklenmedi.
 
 Takvim
 
 Ziyaretçi İstatistikleri
   
 Online : 2
 Bugün : 61
 Dün : 639
 Toplam : 1082127
 Ip No : 3.137.213.128
     
 
 Vatan Size Minnettar
 

 
 Son Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi
 
 Popüler Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi.
 
 Döviz Bilgileri

  Döviz Alış Satış
  Dolar 32.4742 32.5327
  Euro 20.9111 21.0496
 
 Hava Durumu



 
 Reklam



 

 



 
 

   © Copyright - 2008- TÜRK FİLOZOF TORLAKON - Tüm Hakları Saklıdır. 

TÜRK FİLOZOF TORLAKON

 Çilem.Net altyapısını kullanmaktadır.